Öne Çıkan Yayın

Kitap Okurken Etkili Not Alma Nedir? Nasıl Yapılır?

Bir kitabın dünyasına girdiğimiz andan itibaren etrafımızdaki çoğu şeyden haberdar dahi olmayız, bu adanmışlık insanda büyük bir aydınlanmayı ve bilgilenmeyi doğurabilir. Pek çok insan kitap okurken daha önce hayatında karşılaşmadığı veya önemli gördüğü bir bilgiye değer verse dahi genellikle not alma ihtiyacı duymaz. Beynin kısa ve uzun süreli hafıza kaynaklarını göz önünde bulunduracak olursak kitap okurken elde ettiğimiz o eşsiz bilgiyi unutmamız veya eksik hatırlamamız içten bile değildir. Bunların farkında olarak veya farkında olmayarak nadir de olsa bazı kimseler kitap kenarlarına çeşitli kısa notlar veya çizimler yapmaktadır. Kitap sayfalarını notlarla donatıp sayfanın ahengini bozmak bazı kimselerin hoşuna gitmese de etkili bir okumanın gerçekleşmesi için gerekli işlemlerden birisi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kitap sayfalarınızı kirletmekten korkmayın, bu sizleri kitaba daha yakın bir dost edecektir. Sadece bu kadarıyla da kalmaz sizi uyanık tutar her an tetikte olurs

Eflatun Cem Güney- Kül Kedisi Keloğlan Masal Tahlili




ÖZET:
Bir varmış, bir yokmuş. Keloğlan ile anası yaşayıp giderlermiş. Yaşayıp
giderlermiş ama anası saçını süpürge ederken keloğlan hep tembellik edermiş. Bir gün
anasının canına tak etmiş ve Keloğlan’ın eline bir ekmek verip evden kovmuş. Eline
ekmeği alan Keloğlan düşmüş yollara. Önce yün yapan bir kadının yanına varmış.
Demiş bana yün yapmayı öğret. Ben hemen geliyorum gelene kadar da ekmeğime göz
kulak ol. Kadın tamam demiş ama Keloğlan döndüğünde ekmek yokmuş. Keloğlan
kadının söylediği yalanlara inanmamış. Kadının elindeki yünü alarak yoluna devam
etmiş. Biraz gittikten sonra Kilim dokuyan birine rastlamış. Aynı olayı yine yaşamış.
Kaptırmış yünü, almış kilimi. Almış takkeyi vermiş külahı. En son bir düğün yerine
varmış, elindeki malı da kaptırmış. Mala karşılık düğünden gelini kaçırmış varmış
anasının yanına. Anasına ana gezdim dolandım herkes elimdekini aldı kurtardığım mal
yanıma kar kaldı demiş. En son da sana bu gelini getirdim demiş. Anası gelinin
duvağını kaldırmış. Bir de ne görsün? Bir kabak. Keloğlanın düğün sandığı meğer bir
eğlenceymiş. Gelin sandığı da kabakmış. Anası kabağı bir güzel pişirmiş Keloğlan da
afiyetle yemiş.

ŞAHIS KADROSU: KELOĞLAN, ANASI, YÜNCÜ KADIN, KİLİMCİ HACI,
DÜĞÜN BAŞI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Eklemedir Koca Konak" Türküsünün Hîkayesi

Eflatun Cem Güney- Hamur Bebek Masalı Tahlili

"Deniz Üstü Köpürür" Türküsünün Hikâyesi