Öne Çıkan Yayın

Kitap Okurken Etkili Not Alma Nedir? Nasıl Yapılır?

Bir kitabın dünyasına girdiğimiz andan itibaren etrafımızdaki çoğu şeyden haberdar dahi olmayız, bu adanmışlık insanda büyük bir aydınlanmayı ve bilgilenmeyi doğurabilir. Pek çok insan kitap okurken daha önce hayatında karşılaşmadığı veya önemli gördüğü bir bilgiye değer verse dahi genellikle not alma ihtiyacı duymaz. Beynin kısa ve uzun süreli hafıza kaynaklarını göz önünde bulunduracak olursak kitap okurken elde ettiğimiz o eşsiz bilgiyi unutmamız veya eksik hatırlamamız içten bile değildir. Bunların farkında olarak veya farkında olmayarak nadir de olsa bazı kimseler kitap kenarlarına çeşitli kısa notlar veya çizimler yapmaktadır. Kitap sayfalarını notlarla donatıp sayfanın ahengini bozmak bazı kimselerin hoşuna gitmese de etkili bir okumanın gerçekleşmesi için gerekli işlemlerden birisi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kitap sayfalarınızı kirletmekten korkmayın, bu sizleri kitaba daha yakın bir dost edecektir. Sadece bu kadarıyla da kalmaz sizi uyanık tutar her an tetikte olurs

Yaşar Kemal- Yağmurla Gelen Kitabı Tahlili


Muhterem Yoğuntaş 10 yaşındadır. Köydeki kahvede çalışmaktadır. Sadece burada da çalışmakla kalmaz köylünün her işine koşar. Çuvallar taşır, kayık siler, ağ onarır. Para alsın ya da almasın tüm bu işleri gülümseyerek yapar. Bir gün bir adam onu uyarmak ister. Köylünün onu köle gibi kullandığını söyler. Muhterem: “Burası benim son durağım burada tutunmak zorundayım.” der. Bu cümleyle Muhterem’in geçmiş yaşantısı hakkında bilgi verilir. Muhterem’in babası annesini öldürmüştür. Babasını ise başka birinin öldürdüğüne şahit olmuştur. Tek başına hayatta kalmaya çalışan Muhterem’in tek sığınağı olan evi de elinden gider, sokaklarda yaşamaya başlar. Bir gün Hamdi diye biri ona iş bulduğunu ancak parasının yarısını alacağını söyler. Muheterem’in tek derdi para kazanmak olduğu için işi kabul eder. Orada kendisi gibi birçok çocuk çalışmaktadır. Bu çocuklardan biri Dursun’dur. Dursun Hamdi’ye parasını vermez ve kimsenin de vermemesi gerektiğini söyler. Hamdi ve Dursun birbirlerine bıçak çekerler. Muhterem bu olaydan sonra oradan kaçar. Muhterem bir demir ustasını izlemeye koyulur. Adamın adı Zahit Usta’dır. Sabah akşam adamı izler. Tüm parasını da onu izleyerek bitirmiştir. Onun çırağı olmak ister. İzlendiğini anlayan usta Muhterem’e hesap sorar. Muhterem olayı anlatınca onu çırak olarak alır ancak kötü davranır. Ustasının kendine yaptıklarını o da Muhterem’e yapar. Muhterem katlanır ve iyi işler çıkarmaya başlar. Muhterem iyi iş çıkardıkça usta: “Senin yerinde olsam kendimi öldürürdüm, bu kadar gayrete değmez.” lafını sık sık tekrar eder. Usta bir gün yine bu lafı tekrarlayınca Muhterem çekici ustanın yüzüne fırlatıp dükkandan çıkar. Çıktıktan sonra kendini şu an yaşadığı köyde bulur. Muhterem bu köyde çalışarak artık kaptan olmuştur.

Bilge Öçay

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Eklemedir Koca Konak" Türküsünün Hîkayesi

Eflatun Cem Güney- Hamur Bebek Masalı Tahlili

"Deniz Üstü Köpürür" Türküsünün Hikâyesi